ADALET TİMSALİ HZ. ÖMER(RA)
HZ. Peygamberden (sav) 13 yıl sonra miladi 584 yılında doğdu. Kureyş kabilesinin Adioğulları sülalesine mensuptur. 27 yaşında iken İslam’a dahil oldu. Onun islam’a girişinin ilginç bir hikayesi vardır: Hz Peygamberi (sav) öldürnek amacıyla yanına giderken , kız kardeşi Fatıma (rah) ve eniştesi Said b. Zeyd’in (ra) Müslüman oldukları haberini alınca onların evine yönelmiş , evde Kur’an okunduğunu anlayınca kendilerine saldırmıştır. Daha sonra da yaptıklarından pişmanlık duymuş, onlardan okuduklarını kendisine de duyurmalarını istemiştir. Bu esna da ayetlerden son derece müteessir olan Hz. Ömer (ra) derhal Hz. Peygamber’in (sav) huzuruna giderek Müslüman olduğunu ilan etmiştir.
Hz. Ömer’in (ra) İslam’a girişi diğer mazlum Müslümanlara güç ve cesaret verdi. Öyle ki bu andan itibaren Müslümanlar , Kabe de açıktan ibadet etmeye başladılar. Hz. Ömer Hz. Peygamberden önce Mekke müşriklerine meydan okuyarak alenen Medine’ye hicret etti. Hicretten sonra Allah Resulü onu Ensar’dan Uveym b. Saide (ra) ile kardeş ilan etti.
Hz. Ömer hicretten sonra Hz. Peygamber’in bütün siyasi ve askeri faaliyetlerinde yer aldı. O gerek Bedir gerekse Uhud savaşında Hz. Peygamber’in en yakınında savaştı. Özellikle Uhudda ki çatışmalarda Allah Resulü’nü zor şartlarda koruyanlar arasında yer aldı. Bu savaşın sonunda da Mekkelilerin galibiyetini ilan eden Ebu Süfya’a Medineliler adına cevap verdi. Hudeybiye Musalahası öncesinde Allah Resulü, onu Müslümanların elçisi olarak Mekkeye göndermek istedi. Ancak Hz. Ömer orada kendisini koruyacak kimsenin olmaması sebebiyle can güvenliğinden endişe ettiğini bildirince , yerine Ebu Süfyan’ın yakın akrabası olan Hz. Osman (ra) görevlendirildi.
Hz. Ömer Hz. Peygamber’in vefatından sonra da Müslümanların siyasi, askeri ve idari faaliyetlerinde etkin rol almıştır. İlk halife döneminde ki idari faaliyetlerde de görev alan Hz. Ömer devlet başkanı yardımcısı sıfatıyla görev yaptı.
Hz. Ömer , selefi Hz. Ebu Bekir zamanında başlatılmış olan fetih hareketlerini daha ileri noktaya taşıdı. O kadar ki onun halifeliği döneminde Müslümanlar bir taraftan Irak topraklarında Sasani İmparatorluğu diğer taraftan da Suriye ve Mısır bölgelerinde Bizans İmparatorluğu ile aynı anda savaşma cesaretini gösterdiler. Bunun sonucunda Sasani İmparatorluğu tarih sahnesinden silindiği gibi , Bizans’ın orta doğu hakimiyetine son verildi. Daha sonra da Kuzey Afrika sınırına kadar Mısır toprakları Müslümanların yönetimine girdi.
İslam tarihinin başlangıç döneminde çok parlak faaliyetlere imza atan Hz. Ömer H. 23 Zilhicce ayının 27. Günü Ebu Lü’lü isimli bir kölenin kendisine karşı namaz esnasında gerçekleştirdiği suikast sonucu şehid oldu.
Hz. Ömer’in halifeliğinin en önemli özelliği , İslam toplumuna devlet olma kimliği kazandırmasıdır. Zira müslüman toplumu devlet haline getiren en önemli kurumlar onun zamanında teşekkül ettirilmiştir. Hz. Ömer devletin resmi kayıtlarının tutulduğu , gelir-gider hesaplarının muhafaza edildiği , devlet adına hizmet gören asker-sivil hak sahibi insanların gelirlerinin ve devletin yardıma muhtaç olan vatandaşlarına sunduğu maddi imkanların kaydedildiği divan teşkilatını İslam tarihinde ilk teşkil eden devlet adamıdır. Bundan başka adaletin sağlıklı işlemesi için en önemli müessese olan aza(adliye) teşkilatının kurumsallaşması onun döneminde başlamıştır. Daha önce valiler tarafından yürütülen adalet hizmetleri, müstakil kadılar tayin edilerek validen bağımsız bir şekilde faaliyet göstermeye başlamıştır. Posta teşkilatının sistemleşmesi Hz. Ömer zamanına tesadüf eder. Halife bundan başka Müslümanların ekonomik bağımsızlığının simgesi olan para basımını da ilk kez gerçekleştirmiştir. Müslümanlar tarafında fethedilen toprakların gazilere dağıtılmayıp bütün Müslümanların mülkiyetine verme ve toprakların işlenmesini haraç karşılığında eski sahiplerine bırakması uygulaması da Hz. Ömer’in en önemli icraatlarındandır. Bu sayede fethedilen topraklar daha verimli işletilmiş , ziraatı bilmeyen fatih Arapların toprakla uğraşmak zorunda kalmaları problemi ortadan kaldırılmıştır. Böylece Araplar askerlik faaliyetlerini sürdürmek suretiyle yeni fetihlere devam ederlerken , eski toprak sahipleri de zirai faaliyetlerini güven içinde sürdürmüşlerdir. Kendilerine bu şekilde sağlanan imkanın yanı sıra , elde ettikleri hürriyetlerden de istifade eden gayri müslimler , Müslümanların yönetiminden son derece memnun olmuşlardır. Bu şartlarda tabii olarak İslamlaşma faaliyeti de büyük ivme kazanmış , sonuçta pek çok insan Müslümanlığı seçmiştir.
İslam tarihinde ilk vakıf kurucusu Hz. Ömer kabul edilir. Zira o , Hz. Peygamber zamanında hayber ganimetlerinden şahsına düşen hissesini Müslümanların hizmetine sunulmak kaydıyla vakfetmiştir. Hz . Ömer bilhassa Yemame savaşında pek çok hafızın şehid olması üzerine Kur’an’ın kaybolacağından endişe ederek Hz. Ebu Bekir’e yaptığı ısrarlı tavsiyeleriyle Kur’an’ın toplanmasını sağlamıştır. Halife ayrıca hicretin 21. Yılında Hz. Peygamber’in Mekke’den Medine’ye hicretini takvim başlangıcı olarak kabul etmiştir.
Hz. Ömer İslam’a ve Müslümanlara hizmetleri ile gerek Hz. Peygamber’in gerekse diğer Müslümanların takdirini kazanmıştır. Nitekim Allah Resulü (sav) daha Müslüman olmadan önce onun hakkında ‘Allah’ım dini Ömer ile aziz kıl’ şeklinde duada bulunmuştur. Ashabdan Abdullah b. Mesud(ra) ise onun hakkında şöyle demiştir: ‘ Ömer ‘in Müslüman olması bir fetih , onun hicreti bir yardım , idareciliği ise bir rahmettir. Biz o Müslüman oluncaya kadar açıktan namaz kılmıyorduk. O Müslüman oldu müşriklerle mücadele etti, onlar da bizim namaz kılmamıza müdahale edemediler.’
SİNAN KÖSE
MESLEK DERSLERİ ÖĞRT.
Adres:
MERKEZ MAH. DAVUT AKSU CAD. KARS ANADOLU IMAM HATIP LISESI BLOK NO 100A MERKEZ / KARS
Telefon
04742235715