MÜ’MİNLERİN ANNESİ İLK MÜSLÜMAN KADIN: HZ.HATİCE
Hz Hatice miladi 556 yılında Mekke’de doğdu. Babası ve annesi Kureyş’e mensup olan Hz Hatice üstün iffeti sebebiyle İslamdan önce Mekke toplumu arasında “Tahire” lakabıyla tanınmış, daha sonra Allah Rasulünün(sav) en büyük hanımı olması hasebiyle “Kübra” olarak künyelenmiştir.
Hz Muhammed(sav) 25 yaşına geldiğinde, maddi durumu iyi olmayan amcası Ebu Talib, Mekke’nin tanınmış tüccarlarından Hz Hatice’ye (rah) müracaat ederek ondan Şam’a gidecek kervanına yeğeni Hz Muhammed’i(sav) de dahil etmesi talebinde bulundu. Bunun üzerine Hz Hatice (rah) de doğru sözlü, güvenilir ve güzel ahlaklı oluşundan dolayı bizzat Hz Peygambere (sav) ticari işbirliği teklif etti. Ayrıca kendisine diğer ortakların verdiğinin iki katı ücret ödeyeceğini bildirdi. Yapılan antlaşmanın ardından Resul-i Ekrem(sav) Hatice’nin(rah) yardımcısı Meysere ile birlikte Suriye tarafına hareket etti. Gittiği bölgede yapılan alış-verişin ardından beklenilenin üzerinde bir karla geri döndü. Gerçekleştirilen ticari seferin sonucundan oldukça memnun kalan Hz Hatice(rah), hizmetçisi Meysere’nin de Hz Muhammed(sav) hakkında naklettiği olumlu intibaları aldıktan sonra onunla evlenmeye karar verdi ve bu evlilik gerçekleşti.
Hz Muhammed(sav) ile Hz Hatice’nin (rah) evliliklerinden ilk olarak Kasım dünyaya geldi. Resul-i Ekrem (sav) bu sebeple Ebu’l Kasım olarak künyelenmiştir. Kasımdan sonra sırasıyla Zeynep, Rukiyye, Ümmü Gülsüm ve Fatıma adında kızları Tahir ve Tayyib(Abdullah) isimlerini verdiği oğulları dünyaya geldi. (Tayyib ile Tahiri’in iki ayrı çocuk değil, Abdullah isimli oğlunun lakapları olduğu daha yaygın bir görüştür.) Allah Rasulünün (sav) Hz Hatice’den doğan bütün erkek çocukları İslam öncesi dönemde öldüler. Onun hayatta kalan kızları ise Müslüman olup Medineye hicret ettiler.
İlk vahy geldiği zaman Resulü Ekrem Efendimiz’i (sav) teskin eden ve amcasının oğlu Varaka b. Nevfel’e götürerek rahatlatan kişi eşi Hz Hatice idi. Hz Haticenin (rah) Rasulullahın hayatındaki en önemli rollerinden biri, peygamberlik geldiği zaman kendisine herkesten önce iman etmesi ve onu bütün varlığı ile desteklemesidir. Nitekim Hz Hatice(rah), Müslüman olmasından itibaren müşriklerin zulmü ve haksızlığı karşısında Rasulullah’ı yalnız bırakmadı. Öyle ki Mekkeli müşrikler Şi’bü Ebi Talib’de Müslümanları muhasara altına aldığında, kendisi de Hz Peygamber (sav)ile birlikte iki üç yıl boyunca yıpratıcı boykota göğüs gerdi. Bu sıkıntılı süreçte sahip olduğu bütün servetini Onun davası uğrunda harcadı.
Mü’minlerin annesi Hz Hatice(rah), yaklaşık 25 yıl süren mutlu bir evlilik hayatından sonra hicretten üç yıl önce 10 Ramazan’da (19 Nisan 620) vefat etti ve Hacun Kabristanına defnedildi.
Hz Peygamber(sav), Hz Haticenin (rah) vefatından sonra çeşitli vesilelerle farklı hanımlarla evlendiği halde, ilk hayat arkadaşını unutmamış, onun fedakârlığını, kendisine desteğini her fırsatta anmıştır. Öyleki bir hayvan kestiği zaman Hz Hatice’nin(rah) eski dostlarına ondan birer parça göndermeyi ihmal etmemiştir. Rasulullah’ın(sav) ilk eşi Hz Hatice’ye karşı bu boyuttaki sevgi ve vefa duygusunu hazmedemeyen Efendimizin genç hanımı Hz Aişe(rah), “ölüp gitmiş bir kadını ne diye hala anıp durduğunu, üstelik Allah’ın kendisine ondan daha hayırlısını verdiğini” söyleyerek Hz Hatice’yi(rah) kıskandığını açığa vurmuştur. Genç eşinden duyduğu bu cümlelerden çok rahatsız olan Hz Peygamber(sav), tebliğine kimsenin ilgi göstermediği zamanda kendisine ilk önce Hz Hatice’nin(rah) inandığını, Kureyş’in davetini yalanladığı sırada Onun tasdik ettiğini, hiç kimsenin kendisine bir şey vermediği dönemde onun İslam davası yoluna malını harcadığını, söylemek suretiyle eski eşi hakkında olumsuz kanaat açıklayan Hz Aişe’ye(rah) cevap vermiş, onun bir daha Hz Hatice hakkında olumsuz kanaat açıklamasına fırsat vermemiştir. Allah RAsulu(sav) ayrıca şu sözleriyle Hz Hatice ve onun İslama verdiği hizmetin değerini tüm açıklığıyla ortaya koymuştur: ”Nasıl ki, Meryem bütün kadınlara üstün kılınmışsa, Hz Hatice de benim ümmetimin kadınlarına üstün kılınmıştır.”
Hz Peygamber(sav), çok evliliğin yaygın olduğu Mekke toplumunda ilk eşi Hz Hatice(rah) hayatta iken başka bir kadınla evlenmemiştir. Gerçekten de O, daha sonraki eşlerinden hiçbirini Hz Hatice’ye denk görmemiş, Onun hatırasını hayatı boyunca zihninde canlı tutmuş Onu minnet ve sevgiyle anmıştır[1].
Hilal KOÇYİĞİT
İHL Meslek Dersleri Öğretmeni
[1] Hz Peygamberin İzinde(DİB Yay.Ankara 2014) kitabından alınmıştır.
Kaynak: 1 Hz Peygamberin İzindeDİB Yay.Ankara 2014 kitabından alınmıştır.
Adres:
MERKEZ MAH. DAVUT AKSU CAD. KARS ANADOLU IMAM HATIP LISESI BLOK NO 100A MERKEZ / KARS
Telefon
04742235715